İngilizcede “Wish” Kullanımı
İngilizcede arzu, istek belirtmek amacıyla kullanılırız. Türkçeye “keşke” olarak çevrilebilir.
Örneğin:
- “I wish for a peaceful world.” (Huzurlu bir dünya diliyorum. “Genel zaman”)
- “She wishes to travel to Japan.” (Japonya’ya seyahat etmek istiyor. “Gelecekte”)
- “I wish you all the best on your birthday.” (Doğum gününde tüm iyilikleri dilerim.)
- “We wish you a Merry Christmas.” (Size Mutlu Noeller dileriz.)
- “I wish I were you.” (Keşke senin yerinde olsam)
- “I wish I wasn’t working tonight.” (Keşke bu gece çalışmasam. Bu cümle geçmişteki akşama değil gelecekteki akşamı kastediyor, örneğin gün içinde bu cümleyi söylediğimizi düşünürsek o günün akşamına çalışmıyor olmayı diliyor, daha olmayan akşamı kastediyor, kullanım geçmiş zamanda ama anlam şimdiki zamandadır.)
Şimdiki Zaman
Kullanım geçmiş zaman (past tense) ama anlam şimdiki zamandır!
- “I wish I lived in Spain.” (Keşke İspanya’da yaşasaydım. “Şimdiki zaman” Keşke İspanya’da yaşıyor olsam anlamındadır.)
Hatalı kullanım: “I wish I live in Spain”
- “I wish I had a car.” (Keşke arabam olsa, keşke arabam olsaydı.)
Kullanım geçmişte ama anlam şimdidir. Yani isteğim şimdi, “Keşke arabam olsa”. Buradaki had (have in past tense, geçmiş zamanıdır).
Geçmiş Zaman
Past perfect tense (had + V3) ile birlikte kullanılıyor.
- “I wish I had lived in Spain.” (Keşke İspanya’da yaşamış olsaydım.)
Şu an nerede olduğumun bir önemi yok, geçmişte keşke İspanya’da 1-2 sene yaşamış olsaydım, deneyimlemiş olsaydım gibi, artık bu durum geçmiş, yaşamamışım.
- “I wish I had had a car.” (Keşke arabam olsaymış, geçmişte bir zamanda.)
Burada birinci had, past perfect tense’in “had"i, ikinci “had” sahip olma (have) in 3. halidir.
- “I wish I hadn’t said that.” (Bunu söylememiş olmayı dilerim. – Ama söyledim.)
- “He wishes he had studied harder.” (Daha çok çalışmış olmayı diliyor. – Ama çalışmamış.)
- “I wish you had told me you were going to the cinema last night, I would have gone with you.” (Keşke geçen gece sinemaya gideceğini söyleseydin, seninle birlikte gitmiş olurduk, yani “birlikte giderdik”.)